Sümer Dili ve Türkçe
1 DINGIR (diηir, digir) "tanrı" [en eski damgası sekiz köşeli yıldız "yıldız ~ gök ~ tanrı"], Ön Türk. täηri "Gök; tanrı, ilah", Hakas tugir "göksky", Altay tengeri "gök, tanrı", Yakut (Saka) tangara " gök, tanrı ", Kazak tengir, tengeri " tanrı god, or zengir "büyük, yüksek, en yüksek" (the initial *d ~ δ in anlaut6 naturally produced d, t and z), Uygur tengri "tanrı", Çuvaş turæ "tanrı, ilah", Moğol tængær "gök";
2 DUMU "oğul; çocuk", Ön Türk. tun "ilk" veya tun oγul "ilk doğan, ilk çocuk", Tuva dun ool " ilk doğan ", Uygur, Altay and Kırgız tun " ilk doğan ", Kazak tüηgysh "ilk; ilk doğan ";
3 UD "gün; zaman", Ön Türk. öd ~ öδ "zaman, çağ", Tuva To öy "an, zaman, mevsim" (Tipik tuva lehçesi aslaut'da j ve d > t , *d ~ δ nin yansımalarıdır ; karşılaştır Ön Türk. ed ~ eδ "şey, mülk, servet" > Tuva et "1) property; 2) Günlük şey(obje); 3)dericilik) "ve Karakalpak iy "1) bronzlaşma , deri tavlama (kurutma işlemi); 2) deri tabaklamada kullanılan fermantasyon ürünü");
4 DUG "güzel, iyi (sıfat) ", Ön Türk. ïduq ~ ïδuq "kutsal" (ïδuq kelimesinin diğer anlamı serbest bırakılmış, kurban adağı",Kaşgarlı Mahmud'a göre ïδ "1)gönderme; 2) izin verme; 3)taşıma, ayırma"),Tuva ydyk "1) obs. kutsal yaka (hayvan koşumu) 2) kutsal hatıra; 3) obs. kutsal " 7, Hakas yzyh "1) mit. nehrin, dağların ve ovaların ruhu 2) obs. ibadet konusu, saygı (örneğin, dağ, ağaç, hayvan); 3) obs. kutsal"8, Kırgız yjyk "1) kutsal, şanslı; 2) obs. evcilleştirilmiş kutsal hayvan (Sürüye katılan ancak kesilmeyecek ve kullanılmayacak hayvan, bazı yerlerde at bu kapsamın dışında tutulurdu); 3) çift toynaklı yabani hayvan" 9, Chuvash yræ "1) nazik, iyi, mükemmel, sağlıklı 2) nezaket, kibar ve güzel herşey; 3)iyi,harika" 10.
5 UTU "güneş" (en eski sümerli ideogram'ı dır. Bu kelimeyi daha iyi ve hassas biçimde, Mısır güneş tanrısı Ra'nın güneş teknesi grafik logogramı ifade eder. ). Sözel bir sıfat olan ütü, yakıcı, yanma (ütme, sararma, ısı) kelimelerini niteler. "(Eski Çuvaş lehçesi vëtele "kavrulma, ütülme- ütme, yanma, sararma,) Türkçe ütüle bir hayvanın kıllarını ateşte yakma veya elbise ütüleme anlamlarındadır. < Turkish ütü "ütü" < Eski Türk. ütük "kömür ütüsü" < Ön Türk. üti"ütülemek", Türkçe ütüme "tahıl başaklarını közlemek") üt "to yakmak, yanmak" ("Çağatayca" üt "yakmak" 13, Çuvaşça vët " yakmak, ütmek, yakmak, kızartmak; > Başkır. ötek "1) duman; 2) endirect zayıf") *y (karşılaştır, Çuvaşça geçişsiz fiil ën "ütülenmek, yakmak, tütsülemek" > ënëk "ütülmüş, yanmış" - ënëk "dial. alacakaranlık" ve onun geçişli türev fiili ënt "1) yakılmak ; 2) parçalamak, dövmek", karşılaştır Kazak, Karakalpak üyt"sarartmak, ütmek"
6 EGIR (eger) "arka, kalçalar" (grafik logogram arkanın alt parçası, oturak ) Ön Türkçe edär ~ eδar "eyer", Tuva æzer "eyer", Khakas izer "eyer", Turkish eyer "eyer, semer" ve egre "eyer battaniyesi (eyerin altına serilir) ", "Çağatayca" egär "eyer" 16 > Kırgız, Altay æær "eyer", Kazakh, Karakalpak er "eyer"
7 IS "zırh-taşıyıcısı", anct. Türkic, eş ~ iş ~ es " arkadaş, tanıdık, yoldaş " (modern Türk dilleri aynı fonetik değişimler ile temsil edilmektedir )
8 Ù "uyku" Ön Türkçe, u "uyku"; Yakut (Sakha) uu "rüya";
9 ÙG - ukù "kabile", Ön Türkçe , uq "boy, torunlar"
10 BARÀG "mabet", Ön Türkçe barq "1) ev, bark 2) mabet" 19;
11 NIG "şey" Ön Türkçe , neη "1) şey, obje, faaliyet, bazı şeyler 2) şeyler, mallar, varlıklar, property, riches, varoluşun anlamları 3) herhangi, herhangi biri
12 TAG "to touch" anct. Türkic teg "1) touch, reach, achieve; 2) overtake, hit; 3) to attack", Tuva deg "to touch, contact, sideswipe", Sagai dialect of Khakass language tig "to touch, contact", Khakas teη "to touch, contact", Kirgiz, Altai, Kazakh, Karakalpak tiy "1) sideswipe, contact, touch; 2) endure, suffer; 3) attack" (phonetic rule g ~ η ~ j). This verb, as found V.M.Illich-Svitych20, has coincidences in Dravidian and ancient Indo-European languages, transcending the framework of Sumer-Türkic (Altaic) coincidences;
13 KUG "pure", anct. Türk. Quγseηūn (proper name) 21, Kirgiz, Altai kuu "white; pale, pale yellow (dry, singed) ", Karakalpak, Kazakh kuū "1) white; gray-haired; pale (e.g. face); yellow (e.g. grass); 2) dry, dried up" (quγ > quw > quu); 280
14 SUG "bog, swamp, slough (water)/bayou", anct. Türk. suγ ~ sub ~ suw " l) water; 2) river", Khakas, Tuva sug "water", Karakalpak, Kazakh suū "water", Kirgiz, Altai suu "water", Uigur su "water", Chuvash shyv (shu) "water, river" (suγ > suw > suu, and the Chuvash variation reflects the ancient relantionship S ~ Ś);
15 SAG (saη, sag) "baş; lider" (grafik logogram insan başı), Ön Türkçe saγun "Karluk'ların eski adı " veya ata sagun "hekim" 22 Kırgız saη "(destanlarda) kanun koyusu Hakan", Kazak saηdak, (saηlak) "seşilmiş, en iyi, ". saγ ~ saη " baş, lider " Altaysagdagu "1) en yaşlı 2) sagdaku "yaşlı (hayvan) "and sagdan "yaşlanmak
16 IL "kancalamak, kilitlemek (?), (grafik logogram sol bacak sağın üzerinde), Ön Türkçe il "1) yapışmak, bağlamak, kancalamak 2) yakalamak" Hakas, Kazak il "1) bağlamak 2) askıya almak to suspend, hang", Uygur il "1)Çengellemek,çengellenmek 2) asmak; 3) kapıyı kanca ile kapatmak ", "Çağatay" il "to lock" 24;
17 GUD "boğa" (grafik logogram boğa veya öküzün sembolik ifadesi), Ön Türkçe ud ~ uδ "inek (12 yıllık hayvan takvim çevriminde ), boğa",Uygur uy "öküz, boğa", Kırgız uy "inek, öküz", Altay uy "inek (12 yıllık hayvan takvim çevriminde )", Sarı Uygur uj "boğa (12 yıllık hayvan takvim çevriminde) "25
18 GIG "hastalık", Ön Türkçe ig "hastalık";
19 GAG "uç" Ön Türkçe gγ ~ aγ "1)Kasık; 2) parmak arası boşluk" 26, Uygur ag kama (pantolon)", Kazak au "belaltı pantalon kaması ", Karakalpak agaü "el tezgahında mekik ".
20 GIS (ηiš, giš) "ağaç", Ön Türkçe ïγač "ağaç", Türkmen agach, Kazak agash, Tuva yiyash (ïyayš < iγyaš ~ ıηaš) 27, Hakas agas, Çuvaş yiyvaç, Uigur yagach, Kırgız jygach, hepsinin ortak anlamı "ağaç".
21 SAL "vulva; kadın"Çuvaş, shal "iç", Altay salaa "1)nehir deltası; dallanma, ağaç, yol 2) parmak arası derisi, Kırgız salaa "1)çukur, girinti; 2) parmak arası derisi 3)parmak
22 ERİN (erén) "ordu" Ön Türkçe ,erän "koca, adam, asker";
23 ER ~ IR (ér) "adam" Ön Türkçe , er "1)adam; 2)koca, eş 3) asker, kahraman", Tuva ær "1)adam; 2) erkek",Altay ær "1) koca, adam; 2) kahraman, cesur", hakas ir "1) adam; 2) koca", Çuvaş ar "adam; koca"
A.S. AMANJOLOV
2 DUMU "oğul; çocuk", Ön Türk. tun "ilk" veya tun oγul "ilk doğan, ilk çocuk", Tuva dun ool " ilk doğan ", Uygur, Altay and Kırgız tun " ilk doğan ", Kazak tüηgysh "ilk; ilk doğan ";
3 UD "gün; zaman", Ön Türk. öd ~ öδ "zaman, çağ", Tuva To öy "an, zaman, mevsim" (Tipik tuva lehçesi aslaut'da j ve d > t , *d ~ δ nin yansımalarıdır ; karşılaştır Ön Türk. ed ~ eδ "şey, mülk, servet" > Tuva et "1) property; 2) Günlük şey(obje); 3)dericilik) "ve Karakalpak iy "1) bronzlaşma , deri tavlama (kurutma işlemi); 2) deri tabaklamada kullanılan fermantasyon ürünü");
4 DUG "güzel, iyi (sıfat) ", Ön Türk. ïduq ~ ïδuq "kutsal" (ïδuq kelimesinin diğer anlamı serbest bırakılmış, kurban adağı",Kaşgarlı Mahmud'a göre ïδ "1)gönderme; 2) izin verme; 3)taşıma, ayırma"),Tuva ydyk "1) obs. kutsal yaka (hayvan koşumu) 2) kutsal hatıra; 3) obs. kutsal " 7, Hakas yzyh "1) mit. nehrin, dağların ve ovaların ruhu 2) obs. ibadet konusu, saygı (örneğin, dağ, ağaç, hayvan); 3) obs. kutsal"8, Kırgız yjyk "1) kutsal, şanslı; 2) obs. evcilleştirilmiş kutsal hayvan (Sürüye katılan ancak kesilmeyecek ve kullanılmayacak hayvan, bazı yerlerde at bu kapsamın dışında tutulurdu); 3) çift toynaklı yabani hayvan" 9, Chuvash yræ "1) nazik, iyi, mükemmel, sağlıklı 2) nezaket, kibar ve güzel herşey; 3)iyi,harika" 10.
5 UTU "güneş" (en eski sümerli ideogram'ı dır. Bu kelimeyi daha iyi ve hassas biçimde, Mısır güneş tanrısı Ra'nın güneş teknesi grafik logogramı ifade eder. ). Sözel bir sıfat olan ütü, yakıcı, yanma (ütme, sararma, ısı) kelimelerini niteler. "(Eski Çuvaş lehçesi vëtele "kavrulma, ütülme- ütme, yanma, sararma,) Türkçe ütüle bir hayvanın kıllarını ateşte yakma veya elbise ütüleme anlamlarındadır. < Turkish ütü "ütü" < Eski Türk. ütük "kömür ütüsü" < Ön Türk. üti"ütülemek", Türkçe ütüme "tahıl başaklarını közlemek") üt "to yakmak, yanmak" ("Çağatayca" üt "yakmak" 13, Çuvaşça vët " yakmak, ütmek, yakmak, kızartmak; > Başkır. ötek "1) duman; 2) endirect zayıf") *y (karşılaştır, Çuvaşça geçişsiz fiil ën "ütülenmek, yakmak, tütsülemek" > ënëk "ütülmüş, yanmış" - ënëk "dial. alacakaranlık" ve onun geçişli türev fiili ënt "1) yakılmak ; 2) parçalamak, dövmek", karşılaştır Kazak, Karakalpak üyt"sarartmak, ütmek"
6 EGIR (eger) "arka, kalçalar" (grafik logogram arkanın alt parçası, oturak ) Ön Türkçe edär ~ eδar "eyer", Tuva æzer "eyer", Khakas izer "eyer", Turkish eyer "eyer, semer" ve egre "eyer battaniyesi (eyerin altına serilir) ", "Çağatayca" egär "eyer" 16 > Kırgız, Altay æær "eyer", Kazakh, Karakalpak er "eyer"
7 IS "zırh-taşıyıcısı", anct. Türkic, eş ~ iş ~ es " arkadaş, tanıdık, yoldaş " (modern Türk dilleri aynı fonetik değişimler ile temsil edilmektedir )
8 Ù "uyku" Ön Türkçe, u "uyku"; Yakut (Sakha) uu "rüya";
9 ÙG - ukù "kabile", Ön Türkçe , uq "boy, torunlar"
10 BARÀG "mabet", Ön Türkçe barq "1) ev, bark 2) mabet" 19;
11 NIG "şey" Ön Türkçe , neη "1) şey, obje, faaliyet, bazı şeyler 2) şeyler, mallar, varlıklar, property, riches, varoluşun anlamları 3) herhangi, herhangi biri
12 TAG "to touch" anct. Türkic teg "1) touch, reach, achieve; 2) overtake, hit; 3) to attack", Tuva deg "to touch, contact, sideswipe", Sagai dialect of Khakass language tig "to touch, contact", Khakas teη "to touch, contact", Kirgiz, Altai, Kazakh, Karakalpak tiy "1) sideswipe, contact, touch; 2) endure, suffer; 3) attack" (phonetic rule g ~ η ~ j). This verb, as found V.M.Illich-Svitych20, has coincidences in Dravidian and ancient Indo-European languages, transcending the framework of Sumer-Türkic (Altaic) coincidences;
13 KUG "pure", anct. Türk. Quγseηūn (proper name) 21, Kirgiz, Altai kuu "white; pale, pale yellow (dry, singed) ", Karakalpak, Kazakh kuū "1) white; gray-haired; pale (e.g. face); yellow (e.g. grass); 2) dry, dried up" (quγ > quw > quu); 280
14 SUG "bog, swamp, slough (water)/bayou", anct. Türk. suγ ~ sub ~ suw " l) water; 2) river", Khakas, Tuva sug "water", Karakalpak, Kazakh suū "water", Kirgiz, Altai suu "water", Uigur su "water", Chuvash shyv (shu) "water, river" (suγ > suw > suu, and the Chuvash variation reflects the ancient relantionship S ~ Ś);
15 SAG (saη, sag) "baş; lider" (grafik logogram insan başı), Ön Türkçe saγun "Karluk'ların eski adı " veya ata sagun "hekim" 22 Kırgız saη "(destanlarda) kanun koyusu Hakan", Kazak saηdak, (saηlak) "seşilmiş, en iyi, ". saγ ~ saη " baş, lider " Altaysagdagu "1) en yaşlı 2) sagdaku "yaşlı (hayvan) "and sagdan "yaşlanmak
16 IL "kancalamak, kilitlemek (?), (grafik logogram sol bacak sağın üzerinde), Ön Türkçe il "1) yapışmak, bağlamak, kancalamak 2) yakalamak" Hakas, Kazak il "1) bağlamak 2) askıya almak to suspend, hang", Uygur il "1)Çengellemek,çengellenmek 2) asmak; 3) kapıyı kanca ile kapatmak ", "Çağatay" il "to lock" 24;
17 GUD "boğa" (grafik logogram boğa veya öküzün sembolik ifadesi), Ön Türkçe ud ~ uδ "inek (12 yıllık hayvan takvim çevriminde ), boğa",Uygur uy "öküz, boğa", Kırgız uy "inek, öküz", Altay uy "inek (12 yıllık hayvan takvim çevriminde )", Sarı Uygur uj "boğa (12 yıllık hayvan takvim çevriminde) "25
18 GIG "hastalık", Ön Türkçe ig "hastalık";
19 GAG "uç" Ön Türkçe gγ ~ aγ "1)Kasık; 2) parmak arası boşluk" 26, Uygur ag kama (pantolon)", Kazak au "belaltı pantalon kaması ", Karakalpak agaü "el tezgahında mekik ".
20 GIS (ηiš, giš) "ağaç", Ön Türkçe ïγač "ağaç", Türkmen agach, Kazak agash, Tuva yiyash (ïyayš < iγyaš ~ ıηaš) 27, Hakas agas, Çuvaş yiyvaç, Uigur yagach, Kırgız jygach, hepsinin ortak anlamı "ağaç".
21 SAL "vulva; kadın"Çuvaş, shal "iç", Altay salaa "1)nehir deltası; dallanma, ağaç, yol 2) parmak arası derisi, Kırgız salaa "1)çukur, girinti; 2) parmak arası derisi 3)parmak
22 ERİN (erén) "ordu" Ön Türkçe ,erän "koca, adam, asker";
23 ER ~ IR (ér) "adam" Ön Türkçe , er "1)adam; 2)koca, eş 3) asker, kahraman", Tuva ær "1)adam; 2) erkek",Altay ær "1) koca, adam; 2) kahraman, cesur", hakas ir "1) adam; 2) koca", Çuvaş ar "adam; koca"
A.S. AMANJOLOV
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder