Ci/t: V, Sayı 2, Sayfa: 303-309, JZMjR2005.
ÇUVAŞÇA"
J.BENZİNG
Volga dirseğindeki Kazan'da, ileride -Tatarlar ve Başkırlar arasında dağılmış olarak- Volga ve
Ural arasındaki bölgede, nispeten az olan sayılarına rağmen (1959 sayımına göre 1.470.000) dil bilim ve
etnoloji açısından en ilgi çekici ve en önemli Türk halklarından biri olan Çuvaşlar (Çavaş) yaşar.
Hem farklı etnik hususiyetleri hem de ağız hususiyetlerine göre Çuvaşlar iki ana gruba ayrılırlar:
Kozmodem'jansk, Çeboksary, Jadrin ve Kurmyş kasabalarında Yukarı Çuvaşlar (viryal < *üz el "yukarı
memleket, yukarı halk") ve Aşağı Çuvaşlar (anatri < *enet ôegi ? 'aşağıda [Volga ve devamında]
bulunanlar'), ayrıca, bilhassa Volga kıyısı dağları boyunca Cyvil'sk'den, Tetyuşi üzerinden Ul'janovsk
(eski Simbirsk, Step Çuvaşlarının merkezi) bölgesine kadar olan yerdeki Step Çuvaşları önemle
kaydedilmelidir. ~.
Çuvaşların etnolojik manada, dinsizlik inanışlarına bazı İslami etkiler olmasına rağmen,
müslüman olmayan az sayıdaki Türk halklarından birisi olarak karşımıza çıktığı ilk bakışta anlaşılıyor.
Rus Ortodoks Hristiyanlığını kabul edenlerle birlikte büyük bir kitle kendi dini bölge kültürlerini
korumaktadırlar. Bunlar dışarıya çalışmağa gidenler olarak bilhassa Türkçenin hususiyetlerini step
halkları içinde korumaktadırlar ve bu Türk halklarının kültür tarihi araştırmalarında büyük bir önem arz
etmektedir. Diğer taraftan da Çuvaşlar, Bulgar halklarının bakiyesi olarak (büyük bir kısmı da Tatarlara
ve Başkurtlara uzanmaktadır) bilhassa lengüistik bir ilgi istemektedir. Çuvaşlar ve (Volga) Bulgarların dil
birliği, Tatarlardan Hüseyin Feyzanov (1826-i 866) tarafından ortaya kondu ve 13. yüzyıl sonuyla 14.
yüzyıl başlarına ait Volga-Bulgar mezar taşlarının yardımıyla ilmi olarak ispat edildi. Nıl.Aşmarin
1902' de bu meseleyi etraflıca inceledi ve "Bolgary i Çuvaşi" (lOAlE 18, s.i -132) adlı çalışmasında izah
etti.
Volga-Bulgar Devleti'nin Moğollar tarafından 1236'da yıkılmasından sonra, bugünkü Çuvaşların
bulunduğu bölgede Altınordu devleti kuruldu ve 1552'de Kazan Hanlığı'yla birlikte Rusya'nın eline
düştü. Bulgarların Altınordu'dan beri hemen hiçbir politik rolleri olmadı. Çuvaş sözü, ilk defa 1551'de
görülmekle birlikte Çuvaşların kökeni ve Çuvaş kelimesinin manası henüz açıklanamamıştır.
Uzun yıllardan beri münferit araştırmacılar tarafından Çuvaş dili ile meşgulolunmasına rağmen
bu araştırmacılar umumiyetle bu dilin layık olduğu dikkati göstermemişlerdir. İlk olarak 1769'da
Moskova'da Çuvaşçanın muhtasar bir grameri yayımlandı. Bu yayının 1775'teki yeni baskısı LEVESQUE
tarafından Journal Asiatic'ıe 1825 yılında Fransızca olarak yayımlandı. M.KLAPROTH 1828'de Çuvaşça
ile Türk dillerini karşılaştırdı. 1843'te Wilhelm SCHOTT'un De Lingua Tsclıuwasclıorum adlı küçük eseri
çıktı. Bu eser, 1876'da Paris'te Fransızca tercümesiyle de yayımlanmıştır. MESZAROS ve
PAASONEN'den itibaren Berlinlilerin yayınları oldu. Bilhassa J. RAMSTEDT ve NN POPPE Çuvaşça
ile meşguloldular. Bu dil hakkında NI. AŞMARİN'in temel atıcı eserlerinin dışında Rusça yazılmış
eserler, Rusya dışında pek tanınmamaktadır.
Volga-Bulgar mezar taşlarında Arap alfabesi kullanılmış iken, Yeni Çuvaşçada pratik açıdan
daima Rus yazı işaretleri kullanılmıştır. Çuvaş IVAN YAKOVLEVİç YAKOVLEV (l848-1930)'in ana
dilinin ses kanunlarına uygun dahiyane bir yazıyı ortaya koymasına kadar yaklaşık yetmiş yıl boyunca
Çuvaşçanın karmaşık ses düzeni yetersiz ve alışılagelmiş işaretlerle gösterilmiştir. Bu yazı o zamandan
beri çok az değiştirilmiştir. b, d, g, z, i, d', i, i, d' ötümlü ses dizisinin yalnızca gerekli olan kapalı
seslerin yerinde yardımcı ses olarak, iki vokal arasında veya bir akıcı ve bir vokal arasında ortaya çıktığı
bu gözlemden hareketle anlaşılıyor. Daha sonra mezar taşlarında bu işaretlerin kullanılmasından
vazgeçilmiştir. Daha çok bu, ses kanunu gereği olarak kelimenin başında veya sonunda bulunmaktadır.
• "Handbuch der Orientalistik", Fünfter Band-AlTAISTlK, Erster Abschnitt Turkologie, Leiderı/Köln 963 s.6 -72.
303
1. Benzing
Ben aşağıda AŞMARİN'in alfabesini ve parantez içinde her harfin "Philologiae Turcicae Fundamenta"da
tarafımdan kullanılan Latin harfli transkripsiyon işaretlerini ve Fin-Ugor sistemine göre yeterli fonetik ses
değerlerini verdim:
Aa (a; a)-E e (e; e, e, c) -bl bl (y, i, i) -ll II (i; i, i) -Yy (u; u, o) -y Y (ü; ü) -Aii (ii; :J,
:J) -E e (e; e, ö) -H if (j; j) -B B (v; v, v) -K K (k; k, k, G, G, y) -JI n (1; 1, 1') -}1 ]b (1'; 1') -M M
(m; m, m) -H H (n; n, il) -lI> lh (il; il) - II n (p; p, p, B, B, b, b) -P P (r; r, f) -P P (r; f) -C c (s; s,
z, z) -Ç ç (S; S, i; z) -T T (t; t, 1', D, D, d, d) -b b (ç; 1', S, ÖZ, d', z) -tt (1'; 1', D) - 0 (f; f)-X
x (h; x, x, y) -lll III (ş, Z, z).
Türk dillerinin ekseriyetinde olduğu gibi Çuvaşçada da ünlü uyumu kanunu önemlidir. Buna
göre, bilindiği gibi, bir kelimede yalnız ince sıradan ünlüler (e, i, ü, e) veya kalın sıradan ünlüler (a, o, u,
ii) bulunabilir. Bununla birlikte bazı kelimeler bu kuralın dışına çıkarlar. Bu kelimelerde bazı husus! ekler
bulunmaktadır ve bu ekler sadece ince sıradan şekiller alırlar ve böylece normal ünlü sırasının dışına
çıkarlar. Örnek: çokluk eki +seın, 3.şahıs iyelik eki + e (+i). o ve ö ünlüleri Aşağı Çuvaşçada (ve yazı
dilinde) tamamen u, ave e olarak görülür. Bu şekiller ses tarihi ile ilgilidir. Dudak çekerliği yazı dilinde
rol oynamaz, sadece bazı ağızlarda önemsiz rolleri vardır. -u/-ü sonsesi, önsesi ünlü olan bir ek önünde
yazı dilinde daima değişir, ağızlarda da hemen hemen her yerde -av-/-ev- dir. u- a, 0- a, i- e, a gibi
münferit değişmeler bazı kelimelerde ve katar-
Yakovlev tarafından a ve e'nin "indirgenmiş ünlüler" olarak birkaç noktadan değişik bir hal
göstermesine dikkat edilmesi önemlidir, tıpkı ünlüler gibi: Yalnız indirgenmiş ünlüler tamamen
zayıflayabilir veya yeni ünlü olarak tekrar teşkil edilebilirler ve kelime vurgusunun umumiyetle
kelimenin tam ünlülü hecesinde bulunduğu ortaya çıkar: taras 'ayakta durmak', ilenıle 'güzel', sapramôr
'vurduk'. Yalnız indirgenmiş ünlüleri koruyan kelimelerde, ilk hecelerde zayıfbir vurgu (son hecede de
var) bulunur: tiitdmdr, tiitdmiir 'ayakta durduk'.
Ünsüzlerde daha önce zikredilen "basit patlayıcı sesler k, p, s, S, ş, t, t', ç'den sonra ünlüler
arasında veya akıcı ve ünlü arasında sert patlayıcı olarak söylenir" kuralının yanında, damaklılaşma çok
önemlidir. v, k, I, ın, n, p, r, t sesleri açık ünlüler önünde ve kelime sonunda açık ünlüye göre
damaklılaşmış olarak (v, k gibi) telaffuz edilir. Bu kural umumiyetle geçerliliğini korur. Yakovlev'in yazı
reformundan itibaren yazıda damaklılaşma nispeten nadir hallerde görülmektedir. Boğuk ünlülü
kelimelerde damaksıl I, it, i ; t' ortaya çıkmaktadır.
Çuvaşçanın ses tarihi çok komplikedir ve henüz görünüşe göre birçok mesele çok belirsiz ve
şüphe çekicidir. Farklı ses aşamalarının kronolojisi bilhassa dikkati çekmektedir. Burada bütün bu
problemlere kısaca işaret edilecektir. Aşağıdaki tablolarda Eski Türkçenin sesılı-inin Çuvaşçadaki
karşılıkları gösterilecektir:
Ünlüler
Türkçe a E e i i o Ö (ö) uü
Çuvaşça u, i A a e,a a,e li, Ü,U u ü,u
Kök u, ü (e) i i u, i u, i i u i (vi?)
hecesinde ii, e e,ii a a a e,ii iii:
(a, e) (ii)va
Çuvaşça 2. ve a veya e e/a e/ii iile iile e/ii
diğer heceler e/a e/a
Ramstedt'in işaret ettiği gibi ş, k, j'nin umumiyetle açık ünlülerde, söylenişte boğuk olarak
değiştiği görülüyor (şôna 'sinek', tak- 'dökmek': tök-), ş, ç, i olmasına rağmen boğuk ünlüler sık sık açık
ünlüye değişmektedir (il 'kırmızı': al, siM 'saç': saç). Aslında Türkçenin asli uzun ünlülerinin Çuvaşçada
304
Çuvaşça
bulundurulması müphemdir (kiik 'kök' = Trkm. kök, kavak 'mavi' = Trkm. gök, utd 'ot' = Trkm. ot, vut
'ateş' = Trkm. öt vb.). Türkçede ünlüyle başlayan birçok kelimede v veya yönsesi vardır (yat 'ad' Tat.
at,yal 'köy': el [karşılaştırma Balkarcayel 'köy'], yus 'as, kakım': as, vir 'darı': ögür).
Ünsüzler (tabloya bakınız)
Çuvaşçada Türkçenin sesleri açısından farklı sesler bulunduğundan tabloda çok sayıda soru işareti
görülecektir. Şimdiye kadar herhangi bir şekilde, hadisenin açıklanması üzerinde durulmamıştı. Aynı
şekilde, bilhassa Türkçe, Moğolca ve Macarcanın dil tarihi için çok büyük önemi olan z > r ve (belki z)
> 1 değişmesi gibi farklı ses aşamalarının zamanının tespiti de kesin değildir. Volga Bulgarcası için bu
değişim lO-Ll. yüzyıldan önce değildir. Bunun diğer batı Türk dillerinde daha erken meydana gelip
gelmedi ği ise şu an için bir problemdir. Moğolca ile Çuvaşçanın benzerliği bazı araştırmacılar tarafından
sıkça vurgulanmıştır. Örneğin Altayca önses d-, C-, y-, n- (n-j'rıin tek bir önses y-'ye (Çuvaşça s-) tekabül
etmesi gibi, Türkçe ile Çuvaşça arasında, son derece önemli fonetik hadiselerin bulunduğu bilhassa
vurgulanmalıdır. Bu benzerlik gramer alanında daha açık olarak görülmektedir:
Türkçe
y
c
n
n
1)
m
s
z
ç
P
b
t
d
8
q
k
y,g
Çuvaşça önses
s- (değİşmed~ y-)
? -m
s-, ş
?
s- (değişrnede ç-)
p-, -m
t-, ç-, ? ş-
h-, yk-
Çuvaşça İç ve sonses
-y- -i <*-ay
-v- (dudak ünlüsünden sonra)
-F (-)
t önünde ekseriya 0
-I ürısüz önünde sık sık 0
-n- -n, -na/-rıe, -rn
?
-n (-), 0
-m "<- dudak="" nden="" nl="" p="" s="" sonra="">-rn (-)
-s (-), -ş (-)
-s (-) değişmede -ş (-)
-I (-) (ş'den değil i'den mi?)
-F (-), değişmede -s (-)
-ş (-),-ş(-)
-p (-)
-v (-)
-t (-), -ç-
-t-
-r (-), ? -y-, değişmede-y-, -v-
-h-, 0 -h, -k, 0
-k-, 0 -k, -h, 0
-v (-),0
Kelime Teşkili
Bütün Türk dillerinde olduğu gibi Çuvaşçada da açık bir şekilde isim ve fiil tabanları görülür.
Buna göre eğer isim ve fiil yapan ekler, tesadüfen benzer olursa, ekler, fonksiyonlarıyla farklılaşırlar.
En önemli isim ekleri olarak şunlar zikredilebilir:
Küçültme +Sa (Ortak Türkçe +çık); +ah, +ak (ortak Türkçe +ak); aynı şekilde birkaç nadir şekil
+k ,+ka, +kkay, +uk, +şka. Bir şeyin sık sık olduğu yeri gösteren +lah (ortak Türkçe +lak), aynı şekilde
+sar (yumansar 'rneşe ormanı'). Türkçede gördüğümüz gibi +liih sıfatlardan mücerret isimler yapar, +la
(ortak Türkçe +lığ) ve +sar (ortak Türkçe +sız) sıfatlardan "... sız" manasında yokluk isimleri yapar.
Mücerret isimleri de +aşe eki sıfat olarak teşkil eder. Bunlar tıpkı 3. şahıs iyelik eki görünüşünde (ortak
Türkçe +(i)si ) ortaya çıkarlar: sarlakôşe 'onun genişliği' > 'genişlik'< sarlaka 'geniş' (ortak Türkçe
seril- 'serilmek'). Münferit teşkiller bir bütün olarak henüz araştırılmamıştır. Örnek: ınaysa 'kızların
boyun takısı'< may 'boyun' (ortak Türkçe boyun ), sasôl 'ilik' < sas(ii) 'ilik'.
Fiiller isimlerden şu ekler yardımıyla teşkil edilirler: +la- (ortak Türkçe +la-), +ar- (ortak Türkçe
+ar-, örnek: kdvakar- 'mavileşrnek': Türkçe köker-), +a- ve +al- (örnek: şural- 'beyazlaşmak'<şurii
305
J. Heııziııg
çokluk
+sene
+sentc
Bu şekiller sadece teklik
içindir.
+senten
+scnpe
+sempele
-ı-semşen
+sem
--an, ünlüden sonra --nan --senen
+şan (ortak Türkçede son
çekim cdatı: üçün
+an
+(l)la
+(ç)çen
+a, ünlüden sonra +na
+ta (r, I,"'den sonra)
diğer hallerde +ra
+tan / +ran
+pa/+pala( n)
Nominativ:(belirsiz)
Genitiv : (kimin ?)
Dativ : (kime ")
Akkusativ : (kimi ?)
Lokativ : (nerede ?)
Ablativ : (nereden ?)
Instrumentalis: (ne ile,
kimle ?)
Kausalis : (ne için, kim için
?)
Modalis : (hangi şekilde ?)
Adverbialis (hangi
durumda ?)
Terminalis (ne zamana
kadar ?)
'beyaz': ortak Türkçe sarıg 'san') ve +at- (şurat-'beyazlatmak'),+al- (örnek: sutôl- 'ışıklı olmak'< su ta
'parlak, ışıklı'<*yar(u)tuk ), +an- (siven- 'soğumak', Çuvaşçanın dil hassasiyeti için < sivi! 'soğuk'=
ortak Türkçe sogukı, +ah- (ortak Türkçe +ık-, örnek: tutalı- 'paslanmak', tu/ı- 'çıkmak'< tuldh- =ortak
Türkçe *taşık->çık-), +şan- (ortak Türkçe +Sl11-, örnek: tipşen- 'kurumak'[geçişsiz] < tipe 'kuru'), +şarttipşer-
'kurutmak' [geçişli] ).
En sık kullanılan fiilden isim yapan ekler şunlardır: -u «Tatarca -u) tıpkı -üm (ortak Türkçe -
/LLL) gibi fail ismi teşkil eder. Şunlar ise alet ismi yaparlar: -kas (ortak Türkçe -gIÇ), -çak (larçak 'sıra' <
lar- 'oturmak'> Uyg. olur-ı, -ka (tutka 'sap, tutacak yer' tut- = ortak Türkçe tut- 'tutmak'). Diğerleri: -ka
(ortak Türkçe -gi, örnek: eske 'içki'), -as (ortak Türkçe -ıŞ, örnek: tulıas 'çıkış, doğma'= ortak Türkçe
'çıkış"), -a (Türkçe -ıg, örnek: vile 'leş'= ortak Türkçe ölüg) ; ve -a C-*~ örnek: usa 'açık'= ortak
Türkçe: açık), -ak (ortak Türkçe -ık, örnek: setek 'parçalanmış'=ortak Türkçe 'yırtık'), -çak tıııulıtançak
'palavracı'), -kan (ortak Türkçe -gm, örnek: tarkan 'kaçan, kaçıcı'= ortak Türkçe tezgin). taslanka 'uzun
boylu'« ıasal- 'uzarnak'), tupsdm 'bilmece çözme; varlık'( < tup- 'bulmak') ve bunun gibi çok sayıdaki
yeni teşkiller artık görülmemektedir.
Fiil teşkilleri kısmında edilgen, ettirgen gibi türetilmiş fiil tabanlannın büyük bir yeri vardır.
Edilgenlik ve meçhullüğün eki -an- dır (ortak Türkçe -ın-ı. Bilhassa r, s, S, t ile sonlanan köklere gelir.-
al- da bu şekildedir (Türkçe -/1-). İşteşlik eki - as-'dır (ortak Türkçe -IŞ-, örnek: kalas- 'birbiriyle
konuşmak'< *keleş-= Kumukça geleş- 'nişanlanmak') ve bütün Türk dillerinde olduğu gibi ettirgenlikte
görünüşe göre farklı ekleri bir kuralolmadan yan yana buluyoruz: -at- (ortak Türkçe -t-; örnek: tipeı
'kurutmak' [geçişli]
ilki en eski şekilolmalıdır, thiivala- 'kovalamak'< hu- = Türkçe kov-), aslında her fiilden teşkil edilebilen
şekilolan -kala- (tekrar yanında küçültme manası da vardır) aslında Tatarca menşelidir. Uikele- 'sürekli
yemek', tutkalakala- 'küçük bir parçayı tutmak'< tutkala- 'daima parça parça tutmak'< tut- = ortak
Türkçe tut-). Tabiidir ki bütün bu ekler fiilin anlamı mümkün kıldığı sürece fiile birleştirilmektedir:
(avkalaıı- 'birazcık eğilrnek', herhüleııter- 'kaygılandınnak' : ortak Türkçe kaygılandır- 'kaygılandırmak,
müteessir etmek').
Şekil Bilgisi
Hal ekleri ve çokluk şekilleri aşağıdaki tablodadır:
teklik
Farklı hal eklerinin çok sayıdaki birleşmelerini iki şekilde isimlendinnek gerekir: Her bir
tabandan münferİt olarak teşkil edilebilenler: +alla (Dativ+Zarf », Allativ (nereye ?) ve İnitiv (ne
zamandan beri başladı?) +ranpa (ve +ranpala, şekilce=Ablativ+İnstrumentalis, gerçekte <
Ablativ+*ber(i) ). Hemen hemen bütün hal ekleri şekilce 3.şahıs iyelik eklerini alırlar: kitle 'evde'< kilti
306
çıı\'aşça
'evde olan kişi', atıenenni 'onun babası olan kişidir', vdrmantanni 'ormanda olan kişi', malalli 'önde olan
kişi' «mal+alla 'öne doğru').
Sıfat, vasıflık ve ek-fiilliktir, değişmez. Ek-fiillik genellikle +sker ekiyledir: avansker 'oldukça
iyidir'. Üstünlük çoklukla sadece cümlenin yapısıyla anlatılır: silten ças 'rüzgardan daha hızlı'(kelimesi
kelimesine: 'rüzgardan hızlı'). Karşılaştırma eki +rah (r, 1, n'den sonra +tarah) belki de Tatarcadan
alınmadır; bu ek zarf-fiil ekine ve isime de bağlanabilir: surınanallarah 'biraz daha sık dereye gitmek'.
Üstünlük, çeşitli zarfların yardımıyla gösterilir. Alışılagelmiş üstünlük edatı çi'dir: çi pusôk 'en büyük'.
Bunun yanında ikilemeler yardımıyla teşkil edilmiş üstünlük gösterme de mevcuttur: sap-savraka
'yusyuvarlak', ıip-tipe 'kupkuru', kan-kavak 'masmavi'. Bunlarla birlikte iki heceli ikilemeler de vardır:
tapa-tan 'dümdüz'; sapa-saramas 'çınlçıplak'.
Sayı Kelimeleri
1 perre/per 6 ultta/ulta 20 sircrn 70 sirörn
2 ikke/ike 7 siççe/siçô 30 vatar " 80 sakar vurma
3 visse/vise 8 sakkar/sakar 40 hörök 90 tahar vurina
4 tavatta/tavata i" 9 tahharıtahar 50 alla 00 ser
5 pillek/pilek 10 vurına/vun 60 utma! 1000 pin
i vun pere/vun per
Sayı kelimeleri, ilk onluğa göre vasıflık (zayıf) ve ek-fiil1ik veya müstakil (kuvvetli) şekillere
ayrılabilir. Sıra sayıları --amaş ekiyle teşkil edilir: perremeş 'ilk' yerine sık sıkpuslamaş «*başlam+ısı),
maltan/ıi «*ölJeldenki ?), pirvay!ıi «Rusça pervyj+ki) bulunur; ikkemeş 'ikinci' yerine ekseriya teper
'bir daha' kelimesini geçirir. Bayağı kesir sayıları, surd '112' ve çerek '114' dışında sıra sayıları
yardımıy la kurulurlar: ikke vissemeş '2/3'. Bunun yanında çok çeşitli söyleyişler de vardır. Üleştinne
sayıları +şer ekini alır (Tatarcadan alınmadır): ultaşar 'altışar' (istisna: perer 'birer').
Zamirler
Şahıs zamirleri epe (çarpık durum: man+) 'ben', ese (: san+) 'sen', va! (: un+) 'o, şu', epir (:
pir+) 'biz', esir (: sir+) 'siz', vesem (: vesen--) 'onlar'. Aidiyet gösteren zamirler olarak 1. ve 2. teklik ve
çokluk şahısta ekseriya (bazı ağızlarda daima) şahıs zamirinin genitivi kullanılır, diğerleri Türkçedeki
gibidir: +am, +u (: +un+, Hn+), +e/+i (daima ince, kelime tabanındaki çeşitli değişmelerle; çarpık
durum: +en+, +in+) ; bunun yanında sentaktik kullanımda +aşe « ortak Türkçe +(I)SI ), +amar, +ar, 3.
şahıs çokluk = 3. şahıs teklik (3. şahıs iyelik ekinin 'artikel' ve ilaveten 'nisbi ilgi' olarak kullanılışı
hakkında bakınız: ZDMG 94 (ı 940), s. 25 -267). İşaret zamirleri: ku (: kun+; çokluk keseınş 'bu', sakii
'burada', savii 'orada', wiil (: un+) 'öbür'; leşe 'oradaki', lı aylıi 'tam öbürü'; dönüşlü zamirler şunlardır:
Iıem 'ben kendim', Iıu 'sen kendin', Iıiiy(e) 'o kendisi'; lıamiir 'biz kendimiz', Iıiiviir 'siz kendiniz',
hiiysem 'onlar kendileri'. Soru zamirleri şunlardır: kam 'kim', men 'ne', Iıiiş(e) 'hangisi', menle 'nasıl',
hôsan 'ne zaman', mise 'kaç'.
Fiil
Fiilde olumsuzluk genellikle tabana eklenen -ma- ekiyle teşkil edilir: kilme- 'gelmemek'
(>kilmere 'gelmedi', kilmest' 'gelmiyor', ki/me 'gelmeyecek'). Birkaç fiil şeklinde olumsuzluk farklı
yollarla yapılır. Bu bilhassa emirde göze çarpmaktadır. (an kil 'gelme', an kay.ar 'gitme').
Olumlu şimdiki zaman için Çuvaşçada ek-fiil kullanılmaz. (vii! samrak 'o genç'> 'o gençtir').
Olumsuzluk vegeçmiş zamanda, eski zaman bildiren kelime türemeleri kullanılır: er- 'olmak', *ennez >
mar 'değildir', *erti > +(ç)çe 'idi', marççe 'değildi '; bu şekiller bütün şahıslar için aynıdır.
Mastar olarak fiil şekline -ma getirilerek yapılır. (ki/me 'gelme, gelmek', pama 'verme, vermek'
< par- ), bunlardan başka farklı türemeler de kullanılışlıdır, bilhassa --ma-sar (+ah) ' maksızın' şekli
sık görülür.
307
J Benzing
Zarf-fiillerde olumsuzluk şekli olarak -a ve -sa kullanılmaktadır. Gereklilik şekli -malla da
'rnastar'Ia ilişkilidir t epe kaymaıla "gitrneliyim', ese kilmelle mar "gelmemelisin': vasıflık-malli).
Geniş zaman sı fat-fiili -akan ekini alır (bazı donmuş şekillerde -an): sırakan 'yazan', olumsuzu
-man: sırman 'yazmayan', sırna 'yazılmış', sırman 'yazılmamış'.
Şimdiki zaman sıfat-fiili, yüklem olarak kullanılabilir (bütün şahıslar için değişerek), bu halde
geçmiş zamanı anlatır: epe ki/ne 'geldim, buradayım'. Duyulan geçmiş zaman kopula yardımıyla teşkil
edilir: +ççe 'idi': epe kurmanççe 'görmemiştim'.Gelecek zaman sı fat-fiili -as eki yardımıyla teşkil edilir:
paras 'verecek'. Bu, aynı şekilde yüklem olarak kullanılabilir: epe paras 'vermeliyim'. Bunu, sıkça +şan
'için' ekiyle birlikte -asşôn ' ....mak için' olarak görürüz...
Alışılagelmiş zarf-fiil eki -a (eş zamanlık zarf-fiili) ve -sa (ön zamanlık zarf-fiili) 'dır, her
ikisinin de olumsuz şekli aynıdır: -masar (yukarıya bakınız). -sa zarf-fiili bazı Çuvaş ağızlarında yüklem
olarak bulunmaktadır ve görülen geçmiş zamanı gösterir: epe sırsa 'henüz, o zaman yazdım'. Bu, nadir
olarak işitilen geçmiş zamana da mütealliktir. Bu ek edebi dilde de değişir; ayrıca geçmiş zaman
şekillerinin şahıs ekleri de vardır. (Aşağıdaki tabloya bakınız!) Herhalde -san 'eğer...' (ki/sen 'gelinirse,
gelindiğinde') ve sassan ' ...den sonra' (kaysassan 'gittikten sonra', 'gitmiş olduktan sonra') zarf-fiillerisa'nın
türemeleridirler. ilave olarak -iççen ' ...a kadar' ıkiliççen 'gelinceye kadar') zarf-fiili de
zikredilebilir.
Çekimli fiil şekilleri Çuvaş yazı dilinde aşağıdaki ekleri alırlar:
Şimdiki Zaman Görülen Geçmiş Zaman Gelecek Zaman
Olumlu Olumsuz Olumlu Olumsuz Olumlu Olumsuz
-atap -rnastap -ram i -tam -maram -ap -rnap :>< :><..>< :><.> " -atarı -rnastan -ran i -tan -rnararı -an -rnan f- .- .- -at' -rnast' -re / -çe -rnare -e -rne
:>< -atpar -mastpar :><..><
-ramar/-tamar -rnararnar :><.> -apar -mapar
o'; -atar -mastar 8-::ı -rar i -tar -marar o - -ar -mar 1.>' -asse -rnasse -res i -çes -rnares
1.>- -es -rnes
Şimdiki Zaman Hikayesi Duyulan Geçmiş Zaman İstek
Olumlu Olumsuz Olumlu Olumsuz Olumlu Olumsuz
:>< -attarn -mastam :>< -satta -rnasattarn :>< -attarn -rnattam f-" " " -atta -mastan f- -sattan -rnasattan f- -attan -mattan
-atçö -mastnçe -saççe -eççe -rneççe
..>< -attamar -mastamar ..>< -sattarnar ..>< -attamar -rnattamar ::ı -attar -mastar ::ı -sattar ::ı -attar -rnattar :>< :>< :>< o -atçös -mas(t)çes o -saççes o -öççes -rneççes ı:» ı» i.>
Emir .1
Olumlu Olumsuz
-am
:>< -
f-" -tar an-/ am-, vb.
..>< -ar ::ı
:>< -ar o
o- -ççar
Örnekler: kaya/ap 'gidiyorum', kayattdm "gidiyordum, giderdim', kayram 'gidiyordum, gittim',
kaysattam 'gitmiştim', kayôp 'gideceğim', kayaııôm 'gitsem', an kayar (ve kayar mar) 'gitmek
istemiyoruz' .
Bazen pu/- 'olmak, bulunmak' yardımcı zaman kelimesi olarak bulunur: ki/ne pule 'gelmiş
olacak; herhalde gelmiştir' vb.
Cümle yapısı hakkında burada çok şey söylenemez. Halk dili metinlerinin (rnasallar, plak
kayıtları) Türk dillerinin genel geçer kurallarından sadece edebi metinler olarak sık sık uzaklaştığı
308
Çııvaşça
vurgulanabilir. Birbirini belli bir kurala göre takip eden, belirli kelimeler ve cümle öğeleriyle çok sık
karşılaşıyoruz. örnek: hdş sulpa pumalla siren yala 'sizin köye hangi yoldan gidilebilir ?', tarhasşan.
mana hôıar vilemren 'lütfen beni ölümden kurtarır mısınız ?'.
Çuvaş gramerinin diğer hususiyetleri "Philologiae Turcicae Fundamenta"da, Çuvaşça hakkındaki
çalışmada gösterilmiştir.
KAYNAKLAR
Gramerier:
ın AŞMARİN, N.!., Materialy dlja izledovanija çuvaşskogojazıka, Kasan 1898.
ın --------------------, Opty izsledovanija çuvaşskogo sintaksisa, Kasan 1903.
ın BENZİNG, L, Kleine Einführung in die tschuwaschische Sprache, Berlin 1943.
ın --------------------, Das Tschuwaschische. in "Philologiae Turcicae Fundarnenta", 1959, s.695-75 i.
Sözlükler:
ın AŞMARİN,N.!., Thesaurus linguae Tscuwaschorum, Bd.I-XIX (7), !
Moskau 1951. ı:
ın PAASONEN,H., Csuvas Szojegyzek. Tschuwassisches Wörterverzeichnis. Budapest 1908.
ın EGOROV, V.G., Çuvaşla-vyraşla Slovar' (= çuvaşça-Rusça Sözlük). Supaşkar 1954. 8,320 s. (s.299'dan 320'ye kadar:
Kratkiy Oçerk grammatiki çuvaşskogojazyka).
ın SIROTKIN, M.JA., Çuvaşsko-russkij slovar'. Moskau 1961, gr.8, 630 s. (s.599-630: NA ANDREEV, Kratkij
grammatiçeskij oçerk Çuvaşskogojazyka).
Metinler:
ın BENZİNG, L, Bi/er şehrinin fethi (Çuvaş halk destanı). (La con uete de la vii/e de Bi/er. Specimen de la litterature
populaire des Tchouvaches), Türk Dili III, 8-9 (İstanbul 1947). s.126-136 (Metnin Türkçe tercümesiyle).
ın LACH,R., ve GRONBECH,K., Gesange russischer Kriegsgefangener. Tschuwaschische Gesange, Wien (Akad.) 1940
(Metnin Almanca tercümesiyle).
ill MESZAROS,GY., Csuvas nepkôltesi gyüjtemeny (Çuvaş Halk Şiirleri Derlemesi) II, Tl. Budapest 1912 (Metnin Macarca
tercümesiyle).
ın PAASONEN, H., Gebrauche und Volksdichtuııgeıı der Tschuwassen. Derleme: HEIKKI PAASONEN. Neşir: EINO
KARAHKA ve MARTTl RASANEN, Helsinki 1969 (Metnin Almanca tercümesiyle).
Diğer kaynaklar için bkz. J.BENZİNG, Einführung in das Studium der Altaisehen Philologie,
Wiesbaden 1953, s.127-131. ve Rudolf LOEWENTHAL, The Turkic Languages and Literatures of
Central Asie. Gravenhage 1957, s.149-155, 187-188.
Çeviren: Zeki KA YMAZ"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder